Alfabetik sıra ile A dan Z ye En Güzel ve Popüler 1300 Kız Bebek İsimlerini Sizler için Derledik. Kız bebek isimlerini ve anlamları ile bu sayfada bulabilirsiniz.
A Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Açelya : fundagillerden çok renkli çiçekler açan bitki
- Açılay : ay`ın şekilleri, yansıması
- Adal : ün kazan
- Afet : ortalığı birbirine katacak kadar güzel kadın
- Afife : namuslu, namusuna çok düşkün olan
- Afitap : 1.güneş. 2. Çok güzel, parlak yüzlü kadın
- Ağça : temiz, saf
- Ahenk : uyum
- Ahsen : çok güzel, olağanüstü güzel
- Ahu : ceylan, karaca 2.çok güzel,ince,zarif kadın.
- Ahucan : çok güzel dost.
- Ahueda : nazlı güzel.
- Ahuela : çok güzel gözlü.
- Ahugül : çok güzel.
- Ahugüzar : becerikli güzel.
- Ahunaz : nazlı güzel,
- Ahunisa : çok güzel kadın.
- Ahunur : göz kamaştıran güzelliğe sahip olan.
- Ahuse : coşkulu güzellik
- Ahuşen : güzel ve neşeli.
- Ajda : filiz,sürgün. Çok genç.
- Ajlan : hızlı, çabuk, telaşlı
- Akasya : güzel kokulu bir süs bitkisi
- Akel : eli uğurlu anlamında
- Akgün : parlak gün, uğurlu gün, ışıklı gün
- Aksev : aydınlığı sev,ışık saç
- Aksu : anadolu`da değişik boylarda bir çok akarsuyun adı
- Akşın : beyaz tenli kadın
- Aktan : ak renkli tan; kutlu tan, uğurlu tan
- Ala : ela karışık renkli, alaca; benekli; tam olgunlaşmamış, yarı olmuş
- Alagül : çok renkli gül.
- Alçiçek : kırmızı çiçek.
- Alçin : kızıl renkli küçük bir kuş
- Aleda : nazlı, kaprisli
- Alev : yanan cisimlerin görüntüsünü tarif etmek için kullanılan bir kelime
- Aleyna : bizim üzerimize olsun
- Algın : birine gönül vermiş, vurgun, tutkun
- Algül : kırmızı gül. Gül kırmızısı
- Alım : gözü gönlü çeken nitelik, çekicilik, gönül çelen güzellik, albeni
- Alkım : gökkuşağı
- Alkız : kırmızı yanaklı,sağlıklı kız.
- Altın : yüksek değerli bir maden
- Alya : yüksek yer, yükseklik, gök
- Amine : yüreğinde korku olmayan.
- Andaç : anılar, hatıralar
- Anıl : başkaları tarafından sözün edilsin
- Anka : kaf dağı`nda bulunduğu söylenen masal kuşu
- Arın : arı, katışıksız, temiz, kirden uzak
- Arkın : yavaş, ağır, sakin
- Armağan : hediye, ödül
- Arnisa : çok namuslu kadın
- Arsen : kurtuluş, özgürlük
- Arsu : su kadar berrak
- Arsun : yüreğindeki temizliği yansıtan
- Arzu : herhangi bir şey için duyulan aşırı istek
- Arzucan : candan isteyen.
- Arzugül : istenilen,beğenilen gül.
- Arzum : isteğim,dileğim,hevesim.
- Arzunaz : naz yapan,
- Asalbike : gerçek hanım, gerçek güzel
- Asel : bal, cennetteki dört sudan biri
- Asena : dişi kurt, güzel kız
- Aslı : temelli,köklü. Bir şeyin benzeri.
- Aslıcan : özü can gibi sevgili
- Aslıhan : han soyundan gelen.
- Aslım : özü geçmişe ait
- Aslınaz : nazlı olması geçmişinden gelen.
- Aslınur : nur saçan bir geçmişi olan.
- Aslısu : geçmişi su gibi berrak ve temiz olan.
- Asu : azgın, huysuz,isyan eden. Afacan.
- Asude : rahat, huzur içinde olan
- Asuela : ela gözlü yaramaz
- Asuman : gökyüzü
- Asya : dünyanın en büyük kıtası
- Aşına : bildik,tanıdık.
- Aşkım : sevdiğim,sevgilim.
- Aşkın : aşmış, ileri
- Ayben : ben ayım anlamında
- Aybeniz : ay gibi parlak tenli,ay benizli.
- Aybike : ay gibi güzel kız
- Aybirgen : ay veren
- Aycan : ay gibi sevilen,aydınlık can.
- Ayça : yay biçimindeki ay,hilal.
- Ayçağ : ay gibi parlak çağ.
- Ayçan : ay gibi aydınlık kişi.
- Ayçiçek : gün çiçek
- Ayda : dere kıyılarında yetişen bir bitki
- Aydan : güzelliğini aydan almış,ay gibi parlak ve güzel
- Aydeniz : hem ay, hem de deniz
- Aydonat : ışık donat, parlaklık donat anlamında
- Ayevi : ay çevresinde oluşan ışık çemberi
- Aygen : gönül arkadaşı
- Aygönül : güzel gönüllü.
- Aygün : hem ay, hem gün
- Aykal : ay gibi parlak ve ışıklı kal
- Aykız : ay+kız
- Aykut : kutlu ay, uğurlu ay
- Ayla : bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi
- Aylan : ay gibi güzel değerlere sahip olan.
- Aylin : ayla ile aynı anlamdadır
- Aynur : ay ışığı
- Ayperi : ay ve peri gibi çok güzel.
- Aysar : ayın evrelerine göre huyu değişen kimse
- Aysel : ay gibi olan güzelliğiyle nam salmış olan
- Aysema : ay gibi parıldayan yüz.
- Ayseren : güzelliğini gözler önüne seren.
- Aysın : sen aysın, ay kadar güzelsin
- Aysu : ay gibi parıltılı ve su gibi berrak.
- Aysun : ay gibi ışıltılı ve güzel.
- Ayşe : rahat ve huzur içinde yaşayan
- Ayşegül : güller içinde mutlu yaşayan.
- Ayşen : neşeli,gülen,aydınlık.
- Ayşenur : ayşe+nur
- Ayşıl : ay ışığı
- Ayşim,ayşin : darlak ışık saçan.
- Ayten : güzel bir tene sahip olan.
- Aytu : aya benzeyen tuğlu.
- Azize : saygın,sevgili,kutsal.
- Azra : üstünde hiç yürünmemiş kum; yeni yetme kız
- Adalet : doğruluk, zulmetmeme, haksızları terbiye.
- Adniye : salih, cennetlik.
- Afitab : güneş ışığı.
- Ahu : ceylan, maral.
- Aişe : bolluk içinde rahat yaşayan.
- Amine : korkusuz.
- Arzu : istek, hasret. İstenilen beğenilen kadın.
- Asiye : direk, acılı kadın.
- Aslı : temelli, köklü.
- Aslıhan : han soyundan olan.
- Asuman : gök, gökkubbe, sema.
- Atiye : bağış, verme, iyilik.
- Atıfet : bir sebebi bulunmadan duyulan sevgi.
- Ayfer : ay ışığı.
- Ayla : kadın, eş hanım.
- Aylin : ayın çevresinde görülen ışıklı daire, hale.
- Aynur : ay gibi parlak.
- Ayperi : peri gibi güzel.
- Ayten : ay gibi parlak renkli.
- Ayşegül : güleç, gül gibi renkli, canlı ve rahat ömür süren.
- Ayşen : neşeli, parlak, sevimli.
- Azimet : gidiş. Takva yolunu seçen.
- Azra : bakire.
B Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Bade : aşk, kutsal sevgi
- Baha : değerli, kıymeti çok
- Bahar : yazla kış arasında olan mevsim. Güzellik,gençlik çağı.
- Bahargül : bahar gülü.
- Bala : yavru çocuk
- Balca : bal gibi, bala benzer
- Balın : yar, sevgili
- Balkın : pırıldayan, parlak
- Balkız : bal kadar tatlı kız
- Banu : prenses; hanımefendi. Yeni evli gelin.
- Banuhan : hatun hükümdar.
- Başak : ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı
- Bediz : resim, tasvir, süs, bezek
- Begüm : hanım; kadın hükümdar.
- Behin : iyinin iyisi
- Behiye : güzel.
- Belde : memleket, şehir, kasaba
- Belemir : peygamber çiçeği olarak biliniyor. Açtığı kokusunun dağılmasıyla anlaşılan gizli çiçek anlamında
- Belen : bel, geçit; iki dağ arasından geçen yol
- Belfü : kar tanesi
- Belgi : işaret
- Belgin : kesin ve eksiksiz belirlenen
- Belgün : aydınlık gün.
- Belin : korku ile şaşkın şakın bakmak.
- Beliz : işaret, iz; alamet
- Belkıs : efsaneye göre hazreti süleyman aleyhisselam zamanındaki saba melikesinin adı.
- Belma : uysal,sakin.
- Belur : billur,billurdan olan.
- Benan : parmak uçları
- Benay : ben ayım, ay gibiyim
- Benek : namuslu kadın
- Bengi,bengü : ölümsüz, sonsuz
- Bengisu : ölümsüzlük suyu
- Bengül : gül gibi.
- Beniz : yüz
- Bennur : ışık saçan.
- Bergüzar : anılmak için verilen şey, andaç
- Beria : olgunluk ve güzelliğiyle üstün olan sevgili
- Beril : zümrüt
- Berin, berrin : en yüksek, en ulu anlamında
- Berke : zerdali, kayısı. Kamçı, değnek
- Berna : bağlı, bağlanmış; genç, körpe, delikanlı
- Berrak : duru
- Berran : keskin, kesici
- Besime : sevimli,güler yüzlü.
- Besisu : bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su
- Beste : bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü
- Bestegül : gül kadar güzel ve duygulu.
- Bestenigar : türk müziğinde bileşik bir makam
- Betül, betil : erkeklerden çekinen namuslu kadın, hazreti meryem ve hazreti fatma`nın diğer isimleri
- Beyza : çok beyaz, lekesiz
- Bige : evlenmemiş,çocuk doğurmamış olan. Sultan.
- Bihter : daha iyi, en iyi
- Bike : evlenmemiş, çocuğu olmamış kadın
- Bilcan : bilgili dost.
- Bilge : çok bilgili ve bilgisini yararlı kullanan kişi
- Bilhan : çok bilgili
- Billur : pek duru, pürüzsüz
- Bilnaz : çok naz eden.
- Bilnur : bilge kişi.
- Binay : öylesine güzel ki bin ay eder.
- Bingül : gülü bol; gül bahçesi
- Binnaz : çok nazlı,cilveli,kaprisli.
- Binnur : çok ışıklı, ışığı gür
- Biray : ay gibi tek, eşsiz
- Birbet : yüzü benzersiz
- Birgen : yalnız, yalnızlığa alışkın
- Biricik : bir tane, tek, emsalsiz
- Birgül : tek ve güzel bir gül.
- Birsen : yalnız sen
- Birsu : “bir içim su” denilebilecek kadar güzel olan.
- Buket : çiçek demeti
- Burcu : güzel koku, ıtır
- Burçak : bir bitki
- Burçin : dişi geyik
- Buse : öpücük
- Büge : bent,su benti.
- Büşra : müjde, sevinçli haber
- Banu : ev kadını.
- Begüm : saygı değer kadın, hanım.
- Behiye : güzel, alımlı kadın.
- Benan : parmakla gösterilecek kadar güzel.
- Bengi : sonsuz, tiryaki.
- Berat : yapılan hayırlı bir iş yüzünden affetmek üzere verilen karşılık.
- Beren : kuzu.
- Berin : manen çok yüksek, yüce yaradılışlı.
- Berire : ihsan sahibi, sadık.
- Berna : genç, cesur, civan.
- Besamet : güler yüzlü.
- Betigül : gül gibi kokan mektup.
- Betül : erkeklerden çekinen, ibadete düşkün, namuslu ve çok temiz kadın. Hazret-i fâtıma ve hazret-i meryem`in ünvanı.
- Beyhatun : hakanın hanımı.
- Beylem : çiçek demedi, buket, sunuş.
- Beyza : çok beyaz, çok temiz, parlak.
- Bilge : bilgisiyle davranışları birbirine uyan.
- Bilgehatun : derin bilgi sahibi kadın.
- Binnaz : çok nazlı.
- Birgül : tek ve benzersiz gül.
- Buket : demet, çiçek demedi.
- Burc : taze dal, filiz.
- Burçin : dişi geyik.
- Burcu : güzel kokan.
- Büşrâ : müjde, sevinç, hayırlı haber. Acele, çabuk.
C Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Cahide : çalışıp çabalayan.
- Canan : gönülden sevilmiş, yar.
- Canay : ay gibi temiz.
- Candan : içten, gönülden
- Candaş : candan, değerli dost
- Caneda : içten, sevimli kişi
- Canel : içten,candan uzatılan dostluk eli.
- Canfeza : müzikte bileşik bir makam
- Cankız : sevilen, sevimli, şirin kız
- Cankut : sevimli, cana yakın
- Cansel : hayat veren su.
- Cansın : içten,gönüldensin.
- Cansu : can suyu. Hayat veren su.
- Cavidan : sürekli,kalıcı olan,sonsuz.
- Celile : büyük,ulu.
- Cemile : hatır hoşluğu için yapılan hareket.
- Cemre : ateş parçası, kor; şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
- Cennet : çok güzel yer. İyilik yapanların,günahsızların öldükten sonra mutluluğa kavuşacaklarına inanılan yer.
- Ceren : çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan
- Cevher : bir şeyin özü. Güç,enerji.
- Cevza : ikizler burcunun eski adı
- Ceyda : ince-uzun boyunlu ve güzel
- Ceylan : süzgün ve tatlı bakışlı. Yapısı ince ve uyumlu olan. Gözlerinin güzelliğiyle ünlü zarif,ince bacaklı memeli.
- Cihanbanu : dünya hükümdarı.
- Cihannur : alemi aydınlatan nurlu ışık.
- Cânân : sevgili, dilber, gönül verilen. Tasavvufta allah.
- Cangül : iç açıcı.
- Cavidan : sonsuz, ölümsüz, ebedi.
- Ceyda : yararlı, herkese iyilik yapan.
- Ceylan : ince biçimli, güzel gözlü bir geyik cinsi.
- Cihanfer : cihanı aydınlatan çok güzel kadın.
Ç Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Çağ : belirli bir özellik göz önünde bulundurularak ele alınan zaman dilimi
- Çağda : yeni bir çağa adım atılmış
- Çağın : şimşek, yıldırım
- Çağla badem, kayısı,erik gibi yemişlerin olgunlaşmamış hali
- Çağrı : davet. Doğan kuşu. Mavi hareli göz.
- Çakıl : su yataklarında sürtünmeyle yuvarlaklaşmış küçük taşlar
- Çevren : gökyüzünün yerle bitişik gibi görünen kenarları, ufuk
- Çığlık : ince ve keskin bağırış.
- Çiçek : bir bitkinin değişik renklerle bezenmiş kokulu bölümü
- Çiğdem : akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır bitkisi
- Çilay : ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler.
- Çilen : hafif yağan yağmur,çisenti.
- Çise(m) : hafif yağan yağmur(um)
- Çisil : ince ince yağan yağmur
- Çolpan : çoban yıldızı
D Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Damla : çok küçük miktarda su. Çok az.
- Dalga : hareketli su kütlesi; denizin rüzgarlı havada kabarıp kıyıya sürüklenmesi
- Defne : yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir bitki
- Demet : çiçek bağlamı, deste
- Demi : kadife,şeftali gibi şeylerin üzerinde bulunan ince tüy
- Deniz : yeryüzünün çoğunu örten engin su
- Deren : toplayan, düzenleyen, pekiştiren
- Derin : sığ olmayan
- Derya : büyük deniz anlamında
- Deryanur : bilgisiyle ışık saçan.
- Desen : çiçek, çizgi gibi süs şekilleri
- Deste : bağlam,demet.
- Destegül : mevlevi dervişlerinin giydiği ince kumaştan yelek. Bağlanmış gül demeti.
- Devin : hareket, kımıldanış
- Devinsu : suyun ritmik hareketleri. Akarsu.
- Devrin : bir kişi veya olayın gündemde olduğu tarih dönemi.
- Dicle : bir nehir adı. Ulu ırmak.
- Didar : güzel yüz. Görme.
- Dide : göz, göz bebeği
- Didem : gözüm gibi sevdiğim, sevgilim
- Dila : gönlümü çalan.
- Dilan : gönüllerce olan,yürekler dolusu.
- Dilara : gönül alan, gönül okşayan.
- Dilay : gönle ışık saçan, ay kadar güzel
- Dilber : gönlü yakan güzel. Alımlı güzel kadın.
- Dildar : gönlü baskı altında tutan sevgili
- Dilde : ünü her tarafa yayılmış, herkesin konuştuğu, herkesin dilinde olan kimse
- Dilek : istek, rica,arzu.
- Dilem : gönül ilacı
- Diler : dilemek eyleminden
- Dilhan : içten ve yürekten konuşan
- Dilnişin : gönülde yer tutan,hoş,güzel
- Dilrüba : gönlü şen,dertsiz
- Dilseren : hatiplik yeteneğini gözler önüne seren.
- Dilsu : dil+su
- Dilşah : gönül şahı,sevgili,sultan.
- Diniz : sakin,dingin.
- Doğa : yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü; tabiat
- Doğangün : doğmakta olan gün
- Doğay : ayın yeni doğuş hali
- Doğu : güneşin doğduğu ana yön
- Dolunay : ayın tam yuvarlak olduğu an
- Dora : doruk, zirve
- Durugül : gül gibi temiz olan.
- Duygu : kişi, olay ve nesnelerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenim
- Duygun : duygulu,hassas,hisli kişi.
- Duygunisa : duygulu,hassas kadın.
- Derya : deniz, çok bol, pek çok.
- Destegül : gül demeti, çiçek buketi.
- Dicle : büyük ırmak. Irak`ta denize dökülen bir nehir.
- Didar : yüz, çehre, suret, görüş, göz, görme gücü.
- Dilara : gönül alıcı, sevgili.
- Dilber : güzel, sevgili, gönül çekici.
- Dilbeste : gönül bağlamış, âşık.
- Dildade : gönül vermiş, düşkün, tutkun.
- Dildar : gönlü hüküm altında tutan sevgili.
- Dilrüba : gönül kapan, herkesi kendine bağlayan.
- Dilsafa : gönlü ferah kedersiz.
- Dilşad : gönlü sevinçli, yüreği şen.
- Dilşikâr : gönül avlayan, kendine bağlayan.
- Dürdane : inci tanesi, inci serpen.
E Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Ebru : 1.keman kaş. 2.bulut rengi. 3.bir sanat dalı
- Ece : kraliçe. Güzel kız,kadın.
- Ecegün : çok güzel bir günde doğan
- Ecem : kraliçem, sevgili kraliçe anlamında
- Ecenaz : nazlı güzel.
- Ecesu : su gibi berrak ve güzel.
- Ecmel : çok güzel
- Eda : naz, cilve. Davranış,tavır. Verme,ödeme. (namaz için)kılma,yerine getirme. Üslup.
- Efil : rüzgar,dalgalanma.
- Ege : türkiye`nin batısında yer alan deniz
- Elanaz : ela gözlü,nazlı güzel.
- Elanur : ela gözleriyle nur saçan.
- Elçin : deste, tutam
- Elif : kibar, narin yapılı, ince-uzun boylu kız.
- Elife : tutku,istek,alışılan şey.
- Eliz : el izi.
- Elvan : renkler,çeşitler.
- Emel : arzu,özlem.
- Emet : bereket, bolluk
- Emine : inanılır,güvenilir.
- Ener : dağ eteği
- Erem : cennet
- Erendiz : jüpiter gezegeninin adı
- Erçil : doğru,inanılır,güvenilir kişi.
- Erda : beyaz karınca.
- Esen : sağlıklı, salim
- Esengül : rüzgar gibi esen,gül gibi güzel kokan.
- Eser : emek sonucu ortaya çıkan ürün, yapıt; yok olmuş bir nesneden kalan parça
- Esim : rüzgar gibi olan.
- Esin : sabah rüzgarı
- Esma : isimler,adlar. Çok yüksek olan.
- Esmacan : adı can olan.
- Esmagül : adı gül.
- Esmanur : adı nur.
- Esna : yüksek, yüce. Bir işin yapıldığı an.
- Esra : en çabuk, çok çabuk
- Eşay : ayin güzelliğiyle eşdeğer güzelliğe sahip olan.
- Eşlem : selametli, güvenilir
- Eva : havva. Yaratılan ilk kadın.
- Evin : bir şeyin içindeki öz; buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü
- Eylül : sonbaharda bir ay adı
- Ezgi : melodi, şarkı, türkü
- Ezgin : sesi düzenli gelen. Paraca durumu bozuk olan. Çok sıkıntı çekmiş.
- Ebru : kaş.
- Eda : tavırları hoş, nazlı.
- Efser : taç.
- Ela : sarıya çalar kestane rengi.
- Elif : arap alfabesinin ilk harfi, dost, tanıdık.
- Emel : güçlü arzu, umulan şey.
- Erva : çok güzel, son derece cesur ve yiğit adam.
- Esma : ismi olan.
- Esra : gece yolculuğuna çıkan.
F Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Fatma : çocuğunu sütten kesen kadın.
- Fatmagül : gül gibi güzel yeni anne olmuş kadın .
- Fazilet : erdemli, iyi ahlaklı
- Ferah : aydınlık, iç açıcı
- Ferahgül : güzelliğiyle neşe saçan.
- Ferahnur : insanın gönlünü ışık saçarak aydınlatan
- Feray : ay ışığı, ayın parlaklığı,ışıltı saçması.
- Fercan : insanın ruhuna aydınlık veren bir içtenliğe sahip olan
- Ferda : gelecek zaman, yarın; kıyamet
- Ferdacan : içtenliğini hiç kaybetmeyecek olan.
- Ferhan : sevinçli, gönlü hoş
- Feri : köke değil dallara ait olan. İkinci derecede olan.
- Feride : eşi benzeri olmayan,tek. Çok değerli inci.
- Feris : şık,zarif.
- Ferisu : temizliği ve berraklığıyla ışık saçan.
- Fernur : aydınlık,ışık.
- Fersude : eskimiş,yıpranmış,örselenmiş.
- Feyza : bolluk, çokluk, bereket. Taşkın.
- Feza : boşluk, sinirsizlik; uzay
- Fidan : yeni yetişen ağaç
- Figen : yaralayan, kıran
- Filiz : tohumdan çıkan sürgün. İnce ve güzel vücutlu.
- Firdevs : cennetler. Cennet bahçeleri.
- Firuze : açık mavi renkte, değerli bir süs taşı
- Fulya : nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek
- Funda : çalı ormanı, çalılık; püskül, tepelik
- Füruzan : parlayan, parlak
- Fatıma : kendisi ve nesli cehennem ateşinden kesilmiş.
- Fazilet : erdem, iyi huyların ve üstün vasıfların hepsi.
- Ferdiye : tek ve eşsiz.
- Ferah : bol, geniş, neşeli, açık.
- Feray : parlak, aydınlık ay.
- Ferhunde : uğurlu kutlu.
- Feriha : sevinçli, ferah.
- Ferihan : razı, hoşnut, sevinçli.
- Ferişte : melek.
- Ferzane : hakim, filozof, bilgin, âlim.
- Figen : çiçek demeti, gölge eden.
- Fitnat : zihin açık, çabuk kavrayışlı.
- Firdevs : sekiz cennetten biri, altın ve gümüştendir.
- Firkat : ayrı olan, sevgiden uzak kalan.
- Fulya : güzel kokulu bir nergis.
- Füruzan : çok parlak, aydınlık, parlayan, nurlu.
- Füsun : büyü, sihir, efsun.
- Füsünkâr : büyüleyici güzel.
G Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Gamze : göz kırpma, gözle işaret; nazlı bakma; gülerken bazı kişilerde yanaklarda beliren çukur
- Gaye : amaç, erek
- Gazal : ak geyik, ahu; geyik yavrusu; güzel söz (mecazi)
- Gazel : konusu daha çok sevgi ve içki olan, manzume; tek kişinin özel ahenkte okuduğu müzik parçası; sonbahar vaktinde düşen yapraklar
- Gelincik : yazın kırlarda yetişen parlak kırmızı renkli bir çiçek
- Gencay : yeni doğmuş ay; hilal biçimindeki ay
- Gerçek : yakıştırma veya yalanı olmayan
- Gizem : sır; aklın erişemediği çözülemeyen şey
- Gonca : tam açılmamış çiçek
- Goncagül : gül goncası.
- Gök : yerin göz ile görülebilen ufuklarından başlayarak yukarıda kubbenin içi gibi gözüken sonsuz boşluk; mavi renk
- Gökay : hem gök, hem ay; güzel ay
- Gökben : ben gökyüzü anlamında
- Gökçe : gök mavisi, mavi gözlü güzel
- Gökçenaz : nazlı mavi.
- Göksu : türkiye`nin çeşitli yerlerinde bulunan akarsuların adı
- Gökyel : kuzeydoğudan esen rüzgar, poyraz
- Gönen : rutubet, yaşlık; ekilecek toprağın tavlandırılması
- Gönül : istek, arzu, sevgi.
- Gönülgül : gül gibi zarif bir gönlü olan.
- Görke : heybetli
- Görkem : göz alıcı ve gösterişli olma durumu,ihtişam.
- Gözde : çok sevilen, beğenilen nitelikte olan. Çok güzel.
- Gözdem : beğendiğim,sevdiğim,saydığım,bitanem.
- Gözdenaz : nazlı güzel.
- Gözdenur : insanlara vermiş olduğu iç huzurla herkesin beğenisini kazanan.
- Gözen : ilgi çekici, samimi; sulak yer; pınar
- Güher : cevher
- Gül : gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğine verilen ad; gülmek eyleminden gül
- Gülal : gülün kırmızısı gibi güzel.
- Gülay : gül gibi güzel, ay gibi aydınlık olan.
- Gülbahar : ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı toprak rengi
- Gülben : gül yüzlü,gül gibi beni olan.
- Gülbin : gül fidanı, gül yetişen yer.
- Gülcan : gül gibi güzel kişi.
- Gülce : gül gibi.
- Gülçiçek : her yönüyle güzel olan.
- Gülçin : gül toplayan, gül seven.
- Gülden : güle ilişkin, gülden yapılmış. Gül soluklu.
- Güleda : gül gibi güzel ve nazlı.
- Gülen : güleç yüzlü, mutlu anlamında
- Gülenay : güleç ay, gülümseyen ay; ay gibi gülümseyen güzel
- Gülfem : ağzı gül gibi olan
- Gülfer : zarifliği ve güzelliğiyle göz kamaştıran.
- Gülgen : güler yüzlü
- Gülgün : gül renkli; gülen, gülümseyen
- Gülhan : gül kadar çok sevilen, han, hakan
- Gülin : güzel,zarif.
- Gülinaz : nazlı,güzel.
- Gülistan : gül bahçesi
- Güliz : gül yetiştiren
- Gülizar : al yanaklı, gül yanaklı; alaturka müzikte bir bileşik bir makam
- Gülnihal : gül fidanı.
- Gülnisa : gül gibi kadınlar anlamında
- Gülnur : ışık saçan güzellik.
- Gülperi : gizemli gül, saklı gül.
- Gülriz : gül saçan
- Gülru : gül yüzlü, gül yanaklı
- Gülsanem : çok güzel kadın.
- Gülseli(n) : coşkulu bir güzelliğe sahip olan.
- Gülsu : gül ve su gibi güzel
- Gülsün : yaşam boyu yüzü gülsün anlamında
- Gülşah : gül dalı; güzelliğiyle ün salmış olan
- Gülşen : gül bahçesi
- Gülten : gül tenli, vücudu gül gibi
- Gün : 24 saatlik zaman dilimi; güneşin yeryüzüne gönderdiği ışık; güneş, yaşam
- Günal : ışık al, ışıklı ol
- Günan : doğumuyla sevinç getiren; anılan gün
- Günay : hem gün, hem ay
- Günçiçek : ay çiçek
- Günden : güne ilişkin, güneşe ilişkin; güneşten bir parça
- Gündüz : günün aydınlık bölümü
- Güneş : çevresindeki gezegenlere ısı ve ışık veren büyük gök cismi
- Güney : her zaman güneş gören, güneşli yer; bir yön
- Günhan : oğuzhan`ın altı oğlundan biri
- Günnaz : nazlı kişi.
- Günnur : güneş gibi ışık saçan.
- Günsu : gün gibi aydınlık, su gibi berrak
- Güray : bol ışıklı ay, güçlü ay
- Gürdal : güçlü dal, sık dal
- Güven : güvenmekten, yürekli ol anlamında
- Güz : sonbahar
- Güzel : hoşa giden,hayranlık uyandıran
- Güzin : seçilmiş, seçkin. Beğenilen.
- Güzün : güz mevsiminde olan
- Gazal : geyik, ceylan, ahu.
- Gönül : kalb.
- Gözde : göze girmiş, bir büyüğün sevip beğendiği.
- Gülbanu : gül hanım.
- Gülberk : gül yaprağı.
- Gülbin : gül fidanı, gül dalı, gül bahçesi, güllük.
- Gülbiz : gül saçan, gül serpen.
- Gülçehre : gül yüzlü, yüzü gül gibi hoş.
- Gülcemal : yüzü gül gibi güzel.
- Gülçiçek : gül gibi taze, çiçek tazeliği taşıyan.
- Gülçin : gül toplayan, gül derleyici.
- Güldemet : gül buketi, gül demeti.
- Gülendam : gül gibi ince, uzun, güzel vücutlu.
- Güleser : yüzünde gülümseme eksik olmayan.
- Gülfam : pembe, gül renginde.
- Gülfem : gül dudaklı, gül ağızlı.
- Gülfer : gül gibi parlak.
- Gülfeşan : gül saçan.
- Gülfidan : gül gibi genç.
- Gülhiz : gül yetiştiren.
- Gülistan : gül bahçesi, güllük.
- Gülizar : gül yanaklı.
- Gülnar : katmerli ve büyük gül, büyük çiçek.
- Gülnaz : gül gibi ince ve narin, nazlanan.
- Gülsima : gül yüzlü.
- Gülsüm : yüzü dolgun. Ümmügülsüm : gülsümün annesi.
- Gülter : yeni açılmış gül.
- Gülşen : gül bahçesi, gülistan.
- Güzide : seçkin, seçilmiş, seçme.
H Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Habibe : sevgili,seven dost.
- Hale : ayın çevresindeki ışık halkası.
- Halenur : kutsal ışık
- Handan : güleç, sevinçli,şen şakrak.
- Hande : gülüş,gülme. Açılma. Eğlenme.
- Hanife : allah`ın birliğine inanan; hazreti muhammed aleyhisselam zamanından önce tek yaradana inanan
- Harika : sıradanlığın üstündeki nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran
- Hasibe : değerli,soyca temiz,soylu.
- Haslet : doğuştan gelen güzel huy
- Havva : yaratılan ilk kadın.
- Hayal : varmış, olmuş gibi zihinde canlandırılan imge, görüntü
- Hayat : ömür, yaşam
- Hazal : kuruyup dökülen ağaç yapraklarının güzelliği
- Hazan : sonbahar
- Hazar : barış
- Heves : bir şeye duyulan istek
- Helin : yuva
- Hicran : ayrılık,bir yerden ayrılmak. Ayrılığın sebep olduğu dayanılmaz acı.
- Hilâl : ayın yay biçimindeki görünüşü,yeni ay,ayça.
- Hilde : kurtulmak, yükselmek, ilerlemek
- Hoşseda : hoşa giden ses
- Hülya : insanın kurduğu tatlı düş;
- Hüma : efsanelerde geçen, yere konmayıp sürekli gökte kaldığına inanılan cennet kuşu
- Hümeyra : kızıllık, pembelik
- Hüner : ince ve şaşırtıcı ustalık
- Hürrem : sevinçli, güler yüzlü
- Hüsna : pek çok güzel
- Hacer : taş, kaya parçası.
- Hatice : erken doğan kız çocuğu.
- Hale : ayın çevresinde görülen ışık halkası.
- Halenur : ışıklı, aydınlık daire, hale.
- Hamiyet : milli onur ve haysiyet.
- Handan : gülen, şen.
- Hande : gülen, alay eden.
- Harika : tabiat dışı meydana gelen fevkalade olay.
- Hasna : çok güzel kadın.
- Haver : gün doğusu, ortak.
- Havle : güçlü, kuvvetli, takatlı, kudretli.
- Havva : bir şeyin kıvamı, olgun. Hazret-i ademin hanımı.
- Hayrunnisa : kadınların hayırlısı, iyisi.
- Hediye : ikram olarak verilen şey.
- Hicran : ayrılık, ayrılığın verdiği unutulmaz acı.
- Hicret : bir ülkeden başka birine göç etmiş olan.
- Hilâl : yeni ay.
- Hoşeda : davranışı hoş, hareketi güzel.
- Hoşendam : boyu posu güzel, görünümü düzgün.
- Hoşkadem : güzel ayaklı, uğurlu.
- Hoşneva : güzel sesli.
- Hoşnigar : tatlı, güzel bakışlı.
- Huban : güzeller. Güzel olan.
- Huri : cennet kızı gibi güzel.
- Huriye : çok güzel.
- Hülya : kuruntu, hayal.
- Hümeyra : küçük kırmızı. Hazret-i âişe’nin ünvanı
- Hürrem : taze, şen şakrak, sevinçli. Güler yüzlü.
- Hürriyet : iradesine göre karar veren. Kendine ve başkasına zarar vermeyecek şekilde serbest.
- Hüsnâ : en güzel, pek güzel.
- Hüsnügül : gül gibi güzel.
- Hüveyda : apaçık, belli, besbelli.
I Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Ilgaz : atın dört nala koşması. Hücum,akın.
- Ilgım : serap
- Ilgın : beyaz ya da pembe, çiçekli, çok hafif yapraklı bir ağaççık (genellikle küçük akarsu kıyılarında bulunur)
- Ilgıt : esinti ve akış için kullanılan yavaş yavaş anlamında
- Ilım : uzlaşmacı yumuşaklık
- Irmak : akarsuların en büyüğü
- Işık : cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji. Aydınlık,nur.
- Işıl : pırıltı, parlaklık, ışık, aydınlık
- Işılay : ışıltılı ay, parlayan ay
- Işıltı : parıltı,titrek ışık.
- Işın : bir kaynaktan belli bir doğrultuya giden ışık çizgisi
- Işınbıke : aydınlık saçan kadın.
- Itır : güzel koku; el ve yüze sürülen çiçek özü, esans
İ Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- İclal : ağırlama,ikram. Büyüklük,ululuk.
- İdil : kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir; volga ırmağına türkler`in verdiği ad
- İdilsu : su için yazılmış şarkı.
- İlayda : su perisi
- İlbüke : ilbey hanımı, seçkin hanım
- İlcan : ülkenin canı,sevdiği.
- İlgi : iki şey arasındaki ilişki; bir şeye duyulan merak; eğilim
- İlgin : yabancı,gurbette yaşayan.
- İlgün : ülke güneşi. Başkaları,yabancılar.
- İlkay : ayın ilk hali.
- İlkbahar : yılın ılık mevsimi
- İlkcan : ilk doğan çocuklara verilen ad.
- İlke : temel alınan düşünce, kural
- İlkgüz : eylül ayı
- İlkim : ilk çocuğum anlamında
- İlkin : ilk çocuklar için kullanılan adlardan. Önce,öncelikle.
- İlknur : ilk ışık
- İlkyaz : ilkbahar
- İlter : yurdu koruyan, yurtsever.
- İmran : evine bağlı, evcimen anlamında
- İmren : imrenmek fiilinden, görünen şeyi edinme isteği.
- İnanç : inanılan şey
- İnci : süslemede kullanılan, istiridyede yetişmiş değerli madde
- İncilay : parlama,ışıldama
- İncinur : inci gibi ışıklı,parlak.
- İpar : yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen çiçek
- İpek : ipekböceği kozasından elde edilen ince, parlak kumaş. Kibar,zarif.
- İrem : bahçeleriyle ünlü masal kenti
- İren : özgür, serbest
- İsmihan : hükümdar ismi
- İyem : güzellik,iyilik.
- İzel : el izi anlamında
- İzem : büyüklük, ululuk
- İzgi : güzel, adaletli, zeki
- İzim : önceden bulunduğum yerde bıraktığım belirti anlamında
- İclal : saygı ve büyüklük gösteren, ikram eden.
- İffet : namuslu, helali isteyen, haramdan kaçan.
- İkbal : baht açıklığı, işlerin yolunda gitmesi.
- İrem : şeddatın cennet diye yaptırdığı ünlü bahçe.
J Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Jale : çiğ, kırağı. Sabahları otların üzerinde olan su damlaları
- Jalenur : parlayan,ışıldayan çiğ.
- Janset : güneşin doğuşu (çerkez ismi)
- Janseli : güneşin doğduğu yer (çerkez ismi)
- Jülide : dağınık,karmakarışık.
- Jale : kırağı, çiğ, şebnem.
- Jülide : saçı dağınık.
K Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Kader : alınyazısı,yazgı. Talih.
- Kainat : var edilen şeylerin hepsi, yaratılanlar
- Kamelya : pembe,kırmızı,beyaz çiçekler açan bir süs bitkisi.
- Kamer : 1. Ay; mecazi parlak ve güzel anlamında
- Kamile : tam,eksiksiz. Kemale ermiş. Bilgin,bilgili.
- Kamuran : istediğine ulaşmış,mutlu.
- Karaca : rengi karaya yakın, esmer; avrupa ve asya`nın ılıman bölgelerinde yaşayan kısa ve çatallı boynuzlu bir memeli hayvan
- Karanfil : kokulu bir çiçek.
- Kardelen : kar kalkmadan çiçek açan süs bitkisi
- Karmen : parlak kırmızı.
- Kayra : yüksek tutulan ya da sayılan birinden gelen iyilik; ihsan, lütuf
- Kerime : cömert. Ulu,büyük. Kız çocuk.
- Kevser : cennette bulunduğuna inanılan su.
- Kıvanç : sevinç
- Kıvılcım : yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası
- Kızıltan : kızıl renk almış tan
- Kösem : sürünün önünden giden,yol gösteren koç. Cildi temiz,pürüzsüz.
- Kuğu : beyaz tüylü bir su kuşu
- Kumru : sevgilisine düşkünlüğüyle bilinen güvercin benzeri bir kuş
- Kumsal : kumla örtülü deniz kıyısı
- Kutay : kutlu,uğurlu ay
- Kutsal : güçlü bir dinsel saygı uyandıran kimse
- Kuzey : bir yön
- Kübra : büyük, ulu; büyük önerme
- Kader : hayrın ve şerrin allah’tan geldiğine inanan.
- Keriman : kerimin çoğulu, keremi bol, cömert.
- Kevser : maddeten ve mânen çok, nesli kalabalık. Cennetteki meşhur havuz.
- Kezban : ev kadını.
- Kısmet : talih, nasip, kader.
- Kudret : kuvvet, takat, güç, varlık, ehliyet, kabiliyet.
- Kutan : kutlu, kutsal, mutlu.
- Kübra : en büyük en azametli.
- Kündem : itaatli, saygılı.
L Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Lal : parlak, koyu kırmızı renkte olan
- Lale : çan biçiminde bir çiçek
- Lalehan : lalelerin sultanı.
- Lalezar : lale yetiştirilen yer,lale bahçesi.
- Lamia : parlayan, parlak.
- Latife : yumuşak,hoş,güzel,nazik. Güldüren güzel söz,şaka.
- Lema : parıltı,parlayış.
- Leman : parlama,parıltı.
- Lemis : dokunma,elleme.
- Lerzan : titreyen,titrek
- Leyan : parlayan,parlayıcı. Konfor. Lüks hayat.
- Leyla : saçları gece gibi simsiyah olan kadın; çok karanlık gecede görülen ışık.
- Leylifer : gece ışığı
- Lila : açık eflatun
- Lalezar : lale bahçesi.
- Lamiha : parlayan, parıldayan, parlak.
- Leman : titrek.
- Lerzan . Titreyen, titrek.
- Letafet : latiflik, hoşluk, yumuşaklık.
- Leyan : konforlu, lüks hayat.
- Leyla : uzun ve karanlık gece.
M Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Mahire : hünerli,becerikli.
- Mahperi : güzeller güzeli.
- Maide : üzerinde yemekler bulunan sofra; yemek, ziyafet
- Manolya : bir süs bitkisi
- Maral : dişi geyik
- Mavisu : deniz
- Mayıs : bir bahar ayı
- Mebruke : kutlu kadın (“mübarek kelimesinin dişisi”)
- Mediha : övülen,beğenilen,sevilen kadın.
- Mehir : ay parçası
- Mehpare : ay parçası gibi güzel.
- Mehtap : ay ışığı,dolunay.
- Mehveş : ay gibi güzel kadın
- Melda : ince ve taze bedenli
- Melek : allah katında bulunan ruhani varlıkların her biri; pek güzel, yumuşak huylu ve masum (mecazi)
- Meliha : güzel,şirin,sevimli.
- Melike : kadın hükümdar,padişah eşi.
- Melis : bal, bal arısı
- Melisa : oğul otu
- Meltem : yazın karadan denize doğru esen yel
- Menekşe : mor beyaz renkli, kokulu, yuvarlak yapraklı bir çiçek
- Meral : dişi geyik,ceylan.
- Mercan : deniz dibine ağaç gibi kök salarak büyüyen, hayvan gibi duyguya sahip, kırmızı renkli, kalker iskeletli bir canlı türü
- Meriç : bulgaristan`dan çıkıp edirne
Yakınlarında arda ve tunca ile birleştikten sonra türk-yunan sınırı boyunca akarak enez yakınlarında ege denizi`ne dökülen ırmak merih : mars gezegeni - Merve : mekke`de safa dağının karşısındaki kırmızı renkli tepenin adı
- Meryem : isa peygamberin annesinin adı
- Merze : mercan.
- Meyyal : meyleden,aşırı istekli. Fazlaca eğilen. Eğik.
- Mısra : manzumenin satırlarından her biri,dizeler.
- Mihriban : dost,sevgili,yarendeş. İyi yürekli,güler yüzlü.
- Mihrican : dost,sevgili. Sonbahar.
- Mihrigül : güler yüzlü,dost,sevecen,güzel.
- Mihrinaz : çok nazlı.
- Mihrinur : güldüğünde ışıklar saçan.
- Mimoza : bir süs bitkisi
- Mina : mine. Liman. Şişe,cam,billur. Şarap şişesi.
- Mine : ince ve parlak nakış; madenler üzerine vurulan renkli cam tabakası; şişe, cam, billur sırça
- Miray : yılın ilk aylarında doğan
- Mircan : güneş gibi aydınlık.
- Müge : inci çiçeği
- Müjde : sevindirici haber; iyi haber getirene verilen bağış
- Müjgan : kirpikler.
- Mahinev : yeni doğmuş ay.
- Mahiye : aylık.
- Mahpeyker : ay yüzlü parlak ve nur yüzlü.
- Mahru : ay gibi parlak yüzlü.
- Maide : kurulmuş hazır sofra.
- Makbule : kabul olunmuş, beğenilmiş.
- Maral : dişi geyik.
- Mayda : narin ince yapılı.
- Mebşure : yüzü güzel, endamlı.
- Mefharet : iftihar eden.
- Mefkure : ulaşılmak istenen en yüce amaç.
- Mehlika : ay yüzlü.
- Mehpare : ay parçası.
- Mehtap : ay ışığı.
- Mehveş : ay gibi güzel.
- Melahat : güzel yüzlü.
- Melda : ince ve taze.
- Melek : masum, halim selim.
- Melis : bal arısı.
- Menfuse : pek hoş, çok hoşa giden, en güzel.
- Meriç : ege denizine dökülen nehir.
- Merve : kâbe yakınındaki küçük bir tepe.
- Meryem : dinine bağlı.
- Mesadet : mutlu.
- Mestinaz : süzgün bakışlı.
- Mevhibe : bahşiş, ihsan, bağış.
- Meysere : zenginlik, rahatlık.
- Mihman : misafir.
- Mihriban : seven, güler yüzlü.
- Mihrimah : güneş ile ay.
- Mihrinaz : çok nazlı
- Mimoza : yaprağına dokununca toplanan bir çiçek.
- Mualla : yüce, yüksek.
- Muattar : güzel kokulu.
- Muazzez : izzet ve şeref sahibi, değerli.
- Muhabbet : sevgi.
- Muhaddere : namuslu, iffetli, örtülü müslüman
- Mukadder : alın yazısına inanan.
- Mukaddes : mübarek, temiz.
- Mübeccel : yüceltilmiş, büyütülmüş, tebcil edilmiş.
- Müberra : temize çıkarılmış, açıkca belirtilmiş.
- Mübeşşer : müjdelenen, iyi haber verilip sevindirilen.
- Mübeyyen : açıklanmış ortaya çıkarılmış.
- Müjde : iyi haber sevinçli haber.
- Müjgan : kirpikler.
- Müjgen : kirpik
- Münevver : aydınlatılmış, kültürlü ve bilgili, aydın.
- Münteha : netice, son yer.
- Mürüvvet : insanlık, mertlik, sevinçli günlerini görme.
- Müşerref : şerefli kılınmış.
- Müveddet : sevgi, dostluk, muhabbet.
- Müyesser : kolayca yapılan nasip olan.
- Müzehher : çiçekli, çiçek açmış, çiçeklenmiş.
- Müzeyyen : süslü, süslenmiş, bezenmiş, donanmış.
N Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Nadide : az bulunur,görülmemiş. Çok değerli,eşsiz.
- Nadire : az bulunan.
- Nağme : güzel uyumlu ses, ezgi; birinin yalandan ve nazlanarak söylediği söz
- Nahide : venüs gezegeni. Ergenlik çağında genç kız.
- Narin : ince, ince yapılı, kibar
- Naşide : şair,şiir okuyan ve yazan.
- Naz : isteksiz gibi görünen, çekingen davranış
- Nazan : cilve yapan,nazlanan,nazenin.
- Nazer : nazar
- Nazgül : gül kadar güzel olan,nazlı.
- Nazlı(m) : naz yapan; işveli(m), edalı(m)
- Nazlıhan : naz yapan han anlamında
- Necla : evlat,çocuk. Soylu.
- Nefise : çok güzel,değerli.
- Nehar : gündüz anlamındadır
- Nehir : akarsu, ırmak
- Nehire : gereğinden fazla.
- Nergis : bir süs bitkisi
- Nermin : yumuşak,narin,ince.
- Nesli : soylu.
- Neslihan : han soyundan. Sevgi ile hükmeden.
- Neslişah : şah soyundan
- Nesrin : yaban gülü
- Neşe(m) : gönül açıklığı(m), sevinc(im)
- Neşve : keyif,neşe.
- Neva : ses, ahenk; güç, zenginlik, servet; nasip; türk müziğinde bir makam
- Neval : talih,kader,kısmet.
- Nevade : torun anlamında
- Nevbahar : ilkbahar, ilkyaz
- Neveser : türk müziğinde dede efendi`nin bulduğu bileşik bir makam
- Nevgece : yeni yeni oluşan gece
- Nevgül : yeni açmış gül
- Nevra : beyaz çiçek. Işıklı olma,parlaklık.
- Nevres : yeni yetişen.
- Neyir : ışıklı, aydınlık, parlak
- Nigar : resim kadar güzel sevgili; nakış; resim
- Nihal : ince ve düzgün vücutlu sevgili. Fidan,taze sürgün.
- Nihan : saklanmış, gizli olan; sır
- Nil : çivit. Mısır`da bir nehir
- Nilay : ışıklı mavi,ışıklı lacivert.
- Nilgün : lacivert renkli, çivit renginde
- Nilüfer : durgun sularda yetişen, değişik renkli ve uzun ömürlü su bitkisi
- Niran : nurlar,aydınlıklar,ışıklar. Ateşler. Cehennem.
- Nisa : kadın,kadınlar.
- Nisan : gelin çiçeği; ilkbaharın ilk ayı
- Nur : aydınlık, parıltı, parlaklık
- Nuran : nurlu,ışıklı
- Nuray : ışık saçan.
- Nurcan : aydınlık insan.
- Nurfer : ışık veren,aydınlatan,ferahlatan.
- Nurgül : nur+gül
- Nurgün : nur+gün
- Nurperi : bir peri kadar göz kamaştırıcı güzelliğe sahip olan.
- Nursal : ışıksal ışıkla ilgili
- Nursay : ışık gibi say, ışık gibi bil anlamında
- Nurseli : ışık seli (yağmuru) anlamında
- Nurseza : nura layık, ışığa, aydınlığa layık anlamında
- Nurten : ışık gibi duru tenli anlamında
- Nutiye : gökyüzündeki en parlak yıldız
- Nüket : nükte, zarif, güzel sözler
- Nükhet : güzel koku
- Nükte : ince anlamlı, düşündürücü şaka söz
- Nakşıdil : gönül nakışı.
- Nalan : inleyen, ağlayan, sızlayan, figan eden.
- Narin : ince yapılı, nazik ve kibar.
- Nazan : nazlı, naz eden.
- Nazende : naz edici, nazlı.
- Nazenin : çok nazlı, narin, ince yapılı.
- Nazik : ince, narin, zarif.
- Nazikendam : narin yapılı.
- Nazile : aşağı inen.
- Nazlı : naz eden.
- Nebahat : şan ve şeref sahibi.
- Necla : kız evlat.
- Nedret : az bulunan, ender.
- Nehar : gündüz.
- Nemika : mektup.
- Neriman : pehlivan, kahraman, yiğit.
- Nermin : yumuşak, nazik, kibar.
- Neslihan : padişah soyundan gelen.
- Neslişah : şah neslinden.
- Nesrin : yaban gülü, mısır gülü, van gülü.
- Neşe : sevinç içinde olan.
- Neşide : ünlü mısra, beyit, manzume.
- Neval : talih, kısmet, baht açıklığı. İhsan, bağış.
- Nevbahar : ilk bahar.
- Nevbaht : talihi yeni.
- Nevber : yeni yetişmiş turfanda sebze, meyve.
- Nevcivan : taze, genç, delikanlı.
- Neveda : herkesten ayrı bir edası olan.
- Nevin : yeni, yepyeni, yeni şey.
- Nevinbal : taze yeni yetişmiş fidan.
- Nevinur : çeşitli görünümde ışıklar.
- Nevres : yeni biten, genç taze.
- Nevsal : yeni yıl.
- Nevvare : nurlu, ışıklı, parlak, ağaç çiçeği.
- Nezafet : temizlik, paklık.
- Nezahet : temizlik, paklık, iç temizliği, incelik, rikkat.
- Nezaket : naziklik, zariflik, incelik, terbiye, edep.
- Nida : seslenen.
- Nigahban : gözcü, bekçi.
- Nigar : resim, nakış, resim gibi güzel.
- Nihal : fidan, genç. Fidan gibi ince yapılı.
- Nihan : gizli, sır, örtünmesi gerekli yerleri örten.
- Nilgün : mavi renkli.
- Nilüfer : bir su bitkisi
- Niran : ateş, parlaklık.
- Nur : ışık, parıltı, aydınlık, nur.
- Nuran : ışıklı, nurlu, aydın.
- Nuray : ay ışığı gibi.
- Nurbanu : ışıklı hanım, nurlu hanım.
- Nurcihan : cihanın nuru, kâinatın ışıklı, parlak, nurlu.
- Nurçin : ışıklı.
- Nurhan : aydın hükümdar.
- Nurhayat : parlak hayat.
- Nurperi : yüzü nur gibi parlayan peri gibi güzel.
- Nurşen : ışık gibi şen ve güler yüzlü.
- Nurşin : çok lezzetli.
- Nükhet : güzel ve hoş koku.
O Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Oksal : ok at; oka ilişkin
- Okşan : sevil,şefkat gör.
- Olca : ganimet,bolluk.
- Olcay : mutlu, ongun; rastlantıları düzenlediği ve böylece de insanlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığı sanılan şey, şans, talih
- Olgaç : bilgi ve görgüde olgunlaşan
- Omay : gözde,sevilen,beğenilen.
- Ongül : ön ayak olmak; ilk gül
- Orkide : salepgillerden güzel çiçekli birtakım bitki türlerinin ortak adı
- Oya : bir nesneye oyularak yapılan süs; genellikle ipek veya ibrişim ile iğne, mekik, tığ kullanılarak yapılan ince dantel
- Oylum : hacim, dirim; içi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş; resimde derinlik, üç boyutluk etkisi, mimarlıkta mekan karşılığı
Ö Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Ödül : armağan
- Öğün : kendini yücelt. Zaman. Kez,defa.
- Öğüt : tavsiye.
- Ömür : yaşama süresi,hayat.
- Önay : yeni çıkmış ay
- Öngül : direnen,inatçı. Kılavuz. Öncü,teşvik eden.
- Örgün : türlü ve düzenli parçalardan oluşan
- Övgü : övme, övmek için söylenen söz
- Övgün : övülmüş, övülen kişi
- Övünç : övünmeye yol açan ya da hak kazandıran şey, kıvanç, sevinç, övünç,
- Öykü : hikaye, ayrıntılarıyla anlatılan olay
- Özben : bireyin kendi varlığı; gerçek ben anlamında
- Özde : kişinin kendi içinde, özünde, canda olan
- Özden : özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili
- Özen : büyük hassasiyet göstermek
- Özge : yabancı. İyi,güzel. Cana yakın,şakacı. Yürekli,gözü pek
- Özgen : başına buyruk. Rahat. Özü geniş. Kuzu kulağı otunun filizi
- Özgül : gerçek gül, benim gülüm anlamında
- Özgür : herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, koşula bağlı olmayan, başına buyruk, hür
- Özlem : bir şeye karşı duyulan istek, bir kimseyi ya da bir şeyi görme, kavuşma isteği; hasret
- Özlen : görme isteği uyandır, kavuşma isteği ver, seni özlesinler
- Öznil : nil gibi verimli.
- Öznur : özü ışıklı,aydınlık.
- Özsu : besleyici su, besisuyu, bitkilerin dokularında bulunan su
- Özün : şiir. Hak edilmiş ün.
- Özten : güzel tenli.
P Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Pamira : orta asya`da bir yayla
- Papatya : baharda çiçek açan bir kır bitkisi
- Parla : parlamak eyleminden parla, ışık saç; başarılı ol, ünün sanın artsın; güzel ol, güzel görünüşlü ol
- Pelin : acı ve güzel kokulu bir bitki
- Pelinsu : pelin+su, hem pelin hem su anlamında
- Perçem : kahkül
- Perran : uçan, uçucu
- Pervin : ülker yıldızı
- Petek : arıların bal topladıkları balmumu yuvacıkları
- Peyda : belli, açık, ortaya çıkmak, oluşmak
- Pınar : büyük su kaynağı
- Pırıltı : pırıldayan şeyin çıkardığı ışık
- Pakize : çok temiz, hoş ve güzel saf, iyi, lekesiz.
- Pendiye : öğüt veren.
- Peren : ülker yıldızı.
- Peri : çok güzel, çekici.
- Peride : uçarak yükselmiş, rengini atmış.
- Perihan : peri padişahı.
R Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Rabia : dördüncü.
- Rahşan : parlayan, parlak, aydınlık,ışıltı.
- Rana : iyi, güzel, yumuşak, hoş
- Ravza : sulu, su yatağı yer; bahçe
- Rebia : bahar.
- Renan : çok ses çıkaran, çınlayan
- Rengin : boyalı, renkli; hoş, latif ve güzel
- Revan : yürüyen, giden; akan, akıp giden. Ruh,can.
- Reyhan : yaprakları güzel kokan bir süs bitkisi, fesleğen
- Rezzan : ağırbaşlı, onurlu
- Rima : dişi ceylan yavrusu
- Rosa : gül rengi,pembe kırmızı arası bir renk.
- Ruhan : güzel kokulu
- Ruhsar : yanak, yüz, güzel yüz
- Ruhşen : neşeli,canlı.
- Ruhugül : gül kadar temiz bir ruha sahip olan.
- Rukiye : büyü,sihir.
- Rüçhan : üstünlük
- Rüya : düş; gerçekleşmesi imkansız durum, hayal; gerçekleşmesi beklenen şey, umut
- Rahime : müminlere çok acıyan kadın.
- Rahşan : parlak, parlayan.
- Rana : güzel, hoş görünen.
- Ravza : bahçe, yeşilliği bol, çiçekli bahçe.
- Rayiha : koku, güzel koku.
- Refhan : varlık içinde yaşayan, bolluk içinde bulunan.
- Remide : ürkmüş, korkmuş, ürkek, korkak.
- Rengin : renkli, boyalı, güzel.
- Reside : erimiş, yetişmiş, olgunlaşmış.
- Reyhan : rızk, merhamet, güzel koku. Fesleğen.
- Rikkat : incelik, naziklik.
- Rugeş : canlı yüzlü, taze yüzlü.
- Ruken : güler yüzlü, müjde veren.
- Rukiye : büyüleyici güzellikte.
- Rumeysa : büyük yıldız
- Ruşen : aydın, parlak, belli, aşikar, apaçık, ortada.
- Ruzenin : çiçek gibi güzel yüzlü.
- Rüveyda : hoş, ince, nazik.
- Rüveyha : incelik, zariflik.
S Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Saba : gündoğusundan esen hafif ve tatlı rüzgar. Türk müziğinde bir makam
- Sabah : günün ağarmasıyla başlayan ilk saatler
- Sahra : kır,ova,çöl
- Saliha : yararlı,iyi,elverişli.
- Sanal : sanlı ol, ünlen
- Sara : halis, saf, katkısız
- Sare : olmak, oldu; cemaat, topluluk; ihtiyaç, susuzluk
- Sargın : albenili, çekici, büyüleyici,yıldızı şirin, hoşa giden, sevimli, güzel
- Saye : gölge; koruma, yardım, sahip çıkma
- Saygın : sayılan, sevilen
- Sayıl : her zaman saygı gör
- Sebla : uzun kirpikli göz
- Seçil : beğeni, sevgi, üstünlük gösterilen
- Seçkin : benzerler arasında nitelikleriyle göze çarpan, elit
- Seda : ses; doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, yankı
- Sedef : midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, sert bir madde; bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş
- Seden : uyanık, tetikte; gözü açık olmak
- Segah : doğu müziğinin makamlarından
- Seher : tan ağartısı
- Sel : taşkın su
- Selda : bir söğüt cinsi
- Selen : haber, müjde
- Selin : gür akan su
- Selinti : ufak sel
- Selma : barış içinde,huzur,erinç.
- Selmin : barış ve sevgi duygusuyla dolu olan
- Selva : amerika`da amazon, afrika`da nijer ırmakları gibi ekvator bölgesinde büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlara verilen ad.
- Selvi : ince uzun ağaç
- Sema : gökyüzü; göç
- Semanur : nurlu gökyüzü
- Semen : yasemin çiçeği. Semizlik.
- Semin : değerli, pahalı; semizlik
- Semiramis : babil`in asma bahçeleri`ni kurduran asur kraliçesi
- Semra : esmer kadın.
- Sena : övmek, methetmek; şimşek parıltısı; yücelik, yükseklik; aydınlık; bir ot adi
- Senahan : metheden, alkışlayan, öven
- Senar : yar, aşık, seven insan
- Senay : ay gibi güzelsin.
- Senem : kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı; arapça`da put; arapça`da kendine tapılacak kadar güzel olan kadın, sevgili, güzel
- Sera : varlıklı olmak, zengin olmak; şarkı söyleyen; yer, toprak; ok yapımında kullanılan bir ağaç
- Serap : çorak yerlerde, çölde, sıcak ve ışığın etkisiyle, ileride, yakında ya da ufukta su veya yeşillik var gibi görünmesi olayı
- Seray : ay gibi güzel
- Seren : gemi direği
- Serma : kış soğuğu
- Serpil : gelişmek,büyümek.
- Serpin : yağmur
- Serra : rahatlık,kolaylık
- Sertap (sertab) : inatçı anlamında
- Seval : severek al anlamında
- Sevda : vurgunluk, tutkunluk, aşk; heves, arzu, kuvvetli istek
- Sevdem : sevginin en son demi
- Seven : bir başkasına sevgi duyan
- Sevgi : insanı bir şeye ya da bir kişiye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu
- Sevgül : gül gibi sevilen.
- Sevil : her zaman sevilen biri ol
- Sevim : sevmek eylemi; bir kişi ya da bir şeyde bulunan o kişi ya da şeyi başkalarına sevdiren özellik
- Sevinç : istenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku
- Sevtap : tapılacak kadar çok sevilen.
- Seylan : sel, akma, akış
- Seyyal : akıcı, akışkan
- Sezen : hisseden, sezgili
- Sezer : açık bir kanıt olmaksızın, olmuş ya da olacak bir şeyi duyumsar
Sezgi : sezmek eyleminden sezgi, Sezme yeteneği - Sezin : sezinleme işi, sezme. Duygulu,anlayışlı.
- Sıla : bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşmak; doğup büyüdüğü ve özlediği yer; bahşiş, hediye; bağ
- Sibel : henüz yere düşmemiş yağmur damlası (fransızca “si belle” : öylesine güzel anlamında)
- Sim : gümüş gibi parlak ve beyaz
- Sima : yüz, çehre
- Simge : anlamı olan harf, bitki gibi işaretler
- Sinem : yüreğim, çok sevdiğim
- Soneda : nazlı olmaması temenni edilen
- Songüz : kasım ayının halk arasındaki adı
- Sonyaz : sonbahar
- Su : canlıların yaşaması için en gerekli olan kokusu, rengi olmayan sıvı
- Sumru : bir şeyin yüksek yeri, tepesi
- Suna : boylu, poslu, yakışıklı. Yaban ördeği.
- Surperi : peri güzeli.
- Suzan : yakan,yakıcı.
- Süheyla : yumuşak ve iyi huylu,mütevazı kadın.
- Sündüs : ham ipek,ipekli.
- Süsen : nisan-haziran dönemlerinde açan güzel kokulu bir çiçek
- Saadet : kavuşan, mutlu.
- Sabahat : latif, yüzü güzel, cemal sahibi.
- Sabia : yedinci.
- Saniye : ikinci.
- Sara : halis, katkısız, saf.
- Sare : sıçrayan, atlayan.
- Satıa : meydana çıkan, yükselen, nur saçan, parlak.
- Seda : ses.
- Seha : eli açık, cömert.
- Sehavet : cömertliği seven
- Seher : gecenin son altıda biri olan vakit ki, bu zaman yapılan dualar makbuldür.
- Sekine : gönlü rahat.
- Selamet : sağlık, esenlik, kurtuluş, sâkin olma.
- Selma : barışçı, itaatli, iyi yolda.
- Selvican : selvi seven, selvi canlı.
- Semahat : cömert, iyiliksever.
- Semra : esmer, kumral renkte, esmer güzeli.
- Sena : övme, methetme.
- Seniyye : yüksek, yüce.
- Serap : ışığın yansımasından doğan yanılma.
- Sevde : esmer güzeli.
- Sibel : buğday başağı.
- Suna : erkek ördek. Endamlı.
- Suzan : yakan, yanan.
- Süeda : saadetli, kutlu, uğurlu. Saidin çoğulu.
- Sükeyne : sessiz, sakin, başlı, vakarlı.
- Sülün : ince narin.
- Sümeyye : ammar b.yaser`in annesi. İlk islam şehidi.
- Sündüs : altın ve gümüş telle işlemeli ipek kumaş.
- Süveyda : kalbin ortasındaki kara benek.
Ş Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Şahdane : mutlu, bahtiyar, dindar, temiz yürekli.
- Şahika : dağ tepesi, dağ doruğu.
- Şahmelek : güzeller güzeli.
- Şaziment : özellikleri kimseye benzemeyen.
- Şebnem : gece nemi, çiğ, nem, rutubet.
- Şehnaz : çok nazlı.
- Şehriban : şehrin en büyük âmiri, vali.
- Şemsinisa : kadınların güneşi.
- Şermende : utangaç.
- Şermin : utanan, sıkılan.
- Şermize : küçük insan topluluğu.
- Şetaret : şenlik, neşeli olma, sevinç.
- Şeybe : beyaz saçlı, yaşlı, saçı ağarmış.
- Şeyda : âşık, tutkun. Sevgiden aklını kaybetmiş.
- Şeyma : bedeninde ben, alamet olan.
- Şirin : tatlı, cana yakın sevimli.
- Şule : alev, parıltı.
- Şükran : teşekkür eden, minnettar kalan.
- Şükufe : çiçek gibi güzel, tomurcuk.
- Şifa : hastalıktan kurtulma, şifa bulma
T Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Taçnur : mutluluk
- Tahire : gündoğusundan esen rüzgar
- Taibe : tövbe eden, pişmanlık duyan
- Talha : güzellik
- Talia : güzel, şirin
- Taliha : rastlantıları düzenlediğine ve insanlara iyi veya kötü durumlar hazırladığına inanılan doğa üstü güç, şans, felek
- Tamay : dolunay, ayın on dördüncü
- Tanay : secde eden
- Tanseli : şafak vakti gelen sel
- Tansu : göğüsle ilgili
- Tanyel : katıksız, arı – seçilmiş
- Tanyeli : tan vakti esen rüzgar
- Tara : sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad
- Tayyibe : 1.iyi davranış. 2.yatıştırıcı, hoşa giden söz
- Tenay : uygun, yakışan – yetkili olan – dine uygun hareket eden
- Tendü : öz, asıl
- Tennur : yüksek, ulu
- Tijen : taç, taçlar
- Tuba : 1.cennette bulunduğun inanılan büyük ağaç. 2.güzellik, iyilik. 3.rahat
- Tuğçe : küçük tuğ
- Tulü : doğuş, doğma (güneş için) anlamında
- Tülay : ayın ince ışığı
- Tülin : ayın çevresinde görülen ışık halkası
- Tünay : gece ve ay
- Türkan : 1.kraliçe. 2.güzel kız
- Türkü : yankı, ses
- Türkan : 1.kraliçe. 2.güzel kız
- Tıflıgül : gonca gül.
- Tiraje : gök kuşağı.
- Tuba : cennet ağacı.
- Tülin : ayna.
- Türkan : padişaha saltanatta ortaklık eden eşi.
U Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Ubeyde : yaradanın kölesi
- Uğurgül : uğurlu gül
- Uhde : birinin yapmakla yükümlü olduğu iş, görev.
- Ulya : en yüce, en ulu, yüksek
- Umay : devlet kuşu
- Umur : görgü, deneyim
- Uzel : usta, becerikli
- Ulya : pek yüce.
Ü Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Ülkü : amaç, ideal
- Ümran : 1.bayındırlık. 2.uygarlık, medeniyet. 3.ilerleme, mutluluk, refah
- Ünzile : gönderilmiş
- Üzgü : yersiz ve gereksiz olarak çektirilen üzüntü, eziyet.
- Ülfet : dost olan, yakınlık duyan.
- Ümeyme : küçük anne.
- Ümmühan : hükümdarın annesi.
V Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Vahibe : hibe eden, bağışlayan.
- Vahide : tek yalnızca bir tane.
- Varide : gelen, erişen – söylenti
- Vedia : korunması için bırakılan emanet
- Verda : gül.
- Vildan : yeni doğmuş çocuklar
- Vira : durmadan, aralıksız, sürekli.
- Vecahet : güzel yüzlü, itibarlı, şerefli.
- Vedia : emanet.
- Vedide : dost, sevgili. Çok seven.
- Vesamet : güzel olan.
- Vesile : vasıta olan.
- Vildan : yeni doğmuş çocuk.
- Vuslat : dostuna, sevdiğine kavuşan.
- Vera : günah ve haramdan kaçınmak için şüpheli şeylerden uzak duran.
Y Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Yağmur : bulutlardan yeryüzüne düşen su damlacıkları.
- Yaprak : bitkilerin solunumunu sağlayan, yeşil ve türlü biçimlerdeki ince bölüm
- Yaren : dost, arkadaş
- Yasemin : çeşitli renklerde kokulu çiçekleri olan bir bitki
- Yaşam : hayat
- Yelda : 1.uzun. 2.yılın en uzun gecesi
- Yeliz : ferah yer, aydınlık, havadar
- Yeşim : açık yeşil ve pembe renkli kolay işlenen değerli bir taş
- Yıldız : gökyüzündeki ışıklı cisimlerin her biri.
- Yonca : çiçekleri kırmızı veya mor renkli çayır bitkilerinin genel adı
- Yüksel : başarı kazan, yücel
- Yâdigar : dost hatırası.
- Yârıdil : gönül dostu, içten arkadaş.
- Yelda : uzun ve siyah.
- Yeldem : çabuk, çevik, çalak.
- Yeşim : sert ve kıymetli yeşil taş.
Z Harfi ile Başlayan Kız İsimleri
- Zehra : çok beyaz, parlak yüzlü
- Zehre : çiçek.
- Zeliha : züleyha, su perisi
- Zennan : kadınlar
- Zennur : zinnur, nurlu, ışıklı
- Zeren : anlayışlı, kavrayışlı.
- Zerin : altından ya da altına benzer olan.
- Zerrin : altından yapılmış.
- Zeynep : süs, bezek.
- Zinnur : nurlu, ışıklı
- Zişan : şanlı, şerefli – bir tür lale
- Zuhal : satürn gezegeninin adı.
- Zulal : hafif, güzel, soğuk su.
- Zübeyde : öz, asıl
- Zühre : çoban yıldızı, venüs.
- Zülal : saf, temiz, hafif tatlı su.
- Züleyha : su perisi – hazreti yusuf`un karısı
- Zümra : akıllı, çabuk kavrayan kadın.
- Zümrüt : cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı.
- Zehra : yüzü beyaz ve parlak, nurani yüzlü.
- Zekavet : çabuk anlayan, tez kavrayan.
- Zerafet : kibarlı, incelik, zariflik.
- Zerengül : altın gibi gül.
- Zerişte : altın tel, sırma.
- Zerrin : altına benzeyen, altın gibi parlak ve kıymetli.
- Zeyneb : görünüşü ve kokusu güzel, olgun ve dolgun.
- Ziba : süslü, bezekli. Yakışıklı güzel.
Elizan yok benim adim esilada julyana
Asmîn: Gökyüzü
Keybane: Ev hanımı
Meyman: misafir
Roşna: Göz nuru
Sînaye: Gözde, sevilen
Zerrîşa: Gönlü şen
cesem su yeni kız ismi 2022 yılında çıkmıştır